2024 ABD Başkanlık seçimleri, tüm dünyanın geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olacak gibi.
2024 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump yarışı kazanarak 47. ABD Başkanı olacak gibi gözüküyor.
Her iki adayın iklim politikaları arasındaki uçurum, iklim krizi için çok farklı anlamlara geliyor. Peki, eğer Trump ikinci kez seçilirse, bu durum iklim krizi için ne anlama gelecek?
Fosil Yakıtlara Dönüş
Önümüzdeki on yıl, iklim krizini sınırlamak için kritik bir dönem. Trump’ın yeniden seçilmesi durumunda, ABD’nin fosil yakıtlara geri dönüşü bekleniyor. Bu senaryoda ABD’nin karbon emisyonları 4 milyar ton artabilir. Bu miktar, Avrupa Birliği ve Japonya’nın toplam yıllık karbon emisyonuna denk
Yenilenebilir Enerjiye Engel
Trump, yenilenebilir enerjiyi bir “ekonomik yük” olarak nitelendiriyor ve fosil yakıt endüstrisini desteklemek istiyor. Bu yaklaşım, Biden döneminde atılan yenilenebilir enerji ve iklim adımlarının neredeyse tamamının iptal edilmesi anlamına gelebilir. Yenilenebilir enerjiyi daha erişilebilir ve sürdürülebilir kılmak için yapılan çalışmalar, Trump’ın ikinci döneminde sekteye uğrayabilir.
Emisyon Azaltımında 10 Yıl Gecikme
Environmental Science & Policy dergisinde yayımlanan araştırmalara göre, ABD’nin atılan iklim eylemlerinden çekilmesi küresel emisyon azaltımını 10 yıl geriye götürebilir.
Böyle bir gecikme, küresel ısınmanın 3°C’nin üstüne çıkmasına sebep olabilir. Bu kritik eşiğin aşılması, gezegenimizdeki ekosistemler üzerinde geri dönüşü zor ve yıkıcı etkilere yol açabilir. İklimbilimciler, böyle bir senaryoda doğal felaketlerin daha da artacağı konusunda uyarıyor.
Uluslararası İş Birliğine Tehdit
ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan tekrar çekilmesi, yalnızca kendi ülkesini değil, diğer ülkelerin iklim taahhütlerini de etkileyebilir. Bu durum, küresel iş birliğini zayıflatarak COP 29 gibi önemli uluslararası iklim toplantılarında da hissedilebilir. ABD gibi büyük bir ülkenin iklim kriziyle mücadeleden geri adım atması, diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya teşvik edebilir ve bu da küresel ölçekte iklim eylemlerini baltalayabilir.