45. ABD başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’ı terketmesinden sonra yeni başkan Joe Biden başkanlık kararnameleri ile iklim krizine karşı yepyeni bir beyaz sayfa açtı.
Keystone botu hattının iptali, Paris İklim Anlaşmasına yeniden katılma gibi kararlara ek olarak Biden son adımını “Diğer hükümetler gibi ,… Federal hükümetin Büyük Petrol’e para dağıtması gerektiğini düşünmüyorum” diyerek attı.
Açık konuşmak gerekirse bir iklim aktivisti olarak bu cümleyi duymak beni aşırı mutlu etti. Yenilenebilir enerjinin bu kadar ucuzladığı bir dönemde fosil yakıt şirketlerinin ayakta kalma nedeninin yapılan yardımlar olduğunu söyleyebiliriz.
Küresel olarak fosil yakıt şirketlerine yaklaşık 5 trilyon dolar yardım yapılmakta. IMF’ye göre ABD’de bu yardımlar 649 milyar dolar civarında, Türkiye’de ise 64 milyar dolarlık bir yardım söz konusu.
Buradaki sorun “yardımların” ne olduğuna dair ortak bir fikir bulunmaması. Hükümetler tabii ki, şirketlere direkt nakit para vermiyor. Bu “yardımlar” vergi indirimi, ücretsiz arsa satışı veya yasal boşluklar üzerinden yapılmakta.
Ama buradaki tanımsal sorun ciddi adımlar atılmasını da zorlaştırıyor. Bu yüzden de bazı uzmanlar, Biden’ın kesebileceği yardımların oldukça kısıtlı olduğunu belirtiyor.
Buna en olarak, ABD’nin yönetim sisteminde federal hükümetler ile eyalet hükümetleri arasında bazen çok büyük farklar olabiliyor ve eyaletlerin bu şirketlere yardımları konusunda ABD başkanı çok da etkili olamamakta.
Bu yüzden Biden’ın sadece federal hükümetten gelen yardımları kesebileceği düşünülüyor. Bunun da yapılan tüm yardımların %20’si civarında olduğu belirtilmekte.
Biden da zaten “uygulanabilir yasalar” çerçevesinde bu yardımları kesebileceğini belirtmişti. Peki bunlar neler olabilir?
Fosil yakıt şirketlerinin en başta hala ödemedikleri cezaları ödemesi sağlanacak. Örnek olarak BP 2015 yılında sebebiyet verdiği Deepwater kazasında ödeyeceği 20 milyar doların 15 milyarını vergiden düşebilmişti. Biden hükümetinde bunun olmayacağı belirtiliyor.
Buna ek olarak kömür ve petrolün taşınması için yapılan yardımın, ucuza federal hükümet toprağı kiralamanın sonu gelecek.
Bu yardımlar büyük ihtimalle fosil yakıtların sonunu getirecek seviyede olmayacak. Ama bu endüstrinin imajını lekeyeceği kesin.
Sigaraya yapıldığı gibi hükümet genelinde alınmış bir kararın, lobicilerin bu endüstriye desteğini azaltacağı belirtiliyor.
Bu kararın alınmasının arkasında aslında toplum baskısı var. ABD’de giderek büyüyen iklim aktivizmi, özellikle bu konuya yönelik karşı durulması konusunda Biden’ın elini zorlamış durumda.
Bundan sonra ne olacağı ise iklim aktivizmin geleceği ile şekil alacak gibi.