Birleşmiş Milletler, İnsanlığın ozon tabakasına verdiği zararların etkisi giderek azalmakta olduğunu ve büyük bir olasılık ile 2060’da kadar ozon tabakasının iyileşmiş olacağını açıkladı. Ozon tabakasının iyileşmesinin, iklim değişikliğini yavaşlatacak etkileri olması da bekleniyor.
Zira, ozon tabakasının incelmesine ve bazı noktalarda yok olmasına sebep olan gazlar, iklim değişikliğine de yok açmakta ve bu gazların kullanımının azalması ile 0,5°C’lik küresel ısınmanın önüne geçilebileceği belirtiliyor.
Ozon tabakası nedir?
Atmosferin tabakalarından biri olan ozon tabakası uzaydan gelen zararlı ışınlara karşı dünyamızı koruma özelliğine sahip. Ozon tabakası olmadan, göz ve derimizde ciddi yanmalar meydana gelebilir. Hatta, bazı araştırmalar artan cilt kanserini, ozon tabakasının incelmesine bağlamakta.
Bununla beraber 1980’ler yapılan araştırmalar, ozon tabakasının zamanla baz zararlı gazlar ile oluşturduğu tepkimeler nedeniyle aşındığını ve incelttiğini göstermiş, bu da en sonunda atmosforin bazı noktalarında ozonun kaybolmasına yol açmıştı.
Uzmanlar, bu zararlı gazların en başında kloroflorokarbon (CFC) gazının olduğunu açıklamıştı. Saç spreylerinden buzdolaplarına ve klimalara kadar birçok alanda kullanılan CFC gazlarına yönelik 1987’de imzalanan Montreal protokolü katı önlemler getirmişti.
2000’lerden itibaren bu gazların üretimi ciddi şekilde düşmesine rağmen, CFC gazlarının atmosferdeki ömrünün 50-100 yıl olduğu tahmin ediliyor. Atmosferde bulunan CFClerin zaman içinde tamamen yok olmasıyla, ozon tabakasındaki deliğin daha da ufalacağı tahmin ediliyor.
Biliminsanları, 2030 yılına kadar bir çok noktada ozon tabakasının “iyileşmesini” bekliyor. Büyük deliklerin olduğu noktalarda ise 2060 yılına kadar bu süreç devam edecek.
Nadir bir zafer
Uzmanlar, bu sonuçları küresel doğal zararlara yönelik alınmış, hükumetlerin beraber çalıştığı, nadir bir zafer olarak yorumluyor.
Yönetim ve Sürdürülebilir Gelişme Enstitüsü başkanı Durwood Zaelke, eğer Montreal Anlaşması devreye girmeseydi, CFC gazlarının küresel ısınmaya etkisinin karbondioksit gazı ile aynı olacağını belirtiyor. Bu da şimdiki küresel ısınmanın yarısı kadar bir artış demek.
Gelecek yıl yürürlüğe girecek Kigali Anlaşması ile de, genellikle buzdolaplarında kullanılan HFC gazları hedeflenerek, karbondioksitten 10 kat daha güçlü iklim değişikliği etkisine sahip bu gazın azaltılması, hem ozon tabakasındaki incelmenin hem de iklim değişikliğinin önüne geçilmesi bekleniyor.
Zaelke, Kigali anlaşmasının HFC gazlarının önüne geçerek, benzer bir şekilde küresel ısınmanın etkilerini azaltacağını öngörüyor.
Kaynak: The Guardian