TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu’nda sunum yapan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, “bu saatten sonra dünyadaki bütün bankalar, özellikle iklim dostu olmayan projelere destek vermeyeceklerini, hatta işte, sınırda karbon ticareti meselesinde, ülkenin ihracatının sıkıntıya gireceğini” kabul etti.
Bakan Yardımcısı Birpınar her ne kadar bunları “ekonomiyi bozacak” şeyler olarak görse de, açıkçası kendisinin bu açıklaması iklim aktivistlerinin yüzünü biraz da olsa güldürecek bir haber.
Zira küresel ekonomide iklim dostu olmayan projelere destek bulmanın zorlaştığını devletler seviyesinde duymak, yıllardır süren baskıların işe yaradığını gösteriyor.
Aslında bu durum ekonomiyi bozmak yerine Türkiye’nin topraklarında bolca bulunan güneş ve rüzgar gibi enerjilere yatırımı arttıracaktır.
Bu da dışarıya %80’ler oranında bağımlı olduğumuz fosil yakıtlardan uzaklaşmak için büyük bir şans.
Birpınar, Türkiye’nin bu durumu analiz ettiğini ama bundan sonra bu bu sistemin içerisinde olmazsak, karar mekanizmalarının çoğundan yararlanamayacağını da belirtti.
Birpınar hatta Türkiye’nin Paris Anlaşmasına girmemesi durumda ekonomimizin daha büyük zarar görebilme riski olduğunun da altını çizdi.
Türkiye’nin bir şekilde karbon nötr hedefi koyması gerektiğini belirten Birpınar, açıklamasında bu hedefi tutturmak konusunda çok da güven verecek açıklamalar yapmadı.
Birpınar’ın tam açıklamasını BBC Türkçe’de okuyabilirsiniz. Ben de Salı günü Aposto bülteninde Türkiye’nin Değişen İklim Politikası başlığı ile konuyu ele alacağım.
Aposto için hazırladığım Çevreci Geek bültenine buraya tıklayarak üye olabilirsiniz.