Gelecek hafta Madrid’de Paris Anlaşması’nın son detaylarını belirleyecek dünya liderlerine Birleşmiş Milletlerin haberleri kötü.
Daha önce “Salım Farkı Raporu” olarak bilinen Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın son sera gazı salım raporu, sonuçlar için “iç karartıcı” terimini kullandı.
Rapor salımın %75’inden sorumlu dünyanın en zengin 20 ülkesinin, daha hızlı ve derinlemesine kesintiler yapmasının gerekli olduğunun altını çiziyor.
Bununla beraber özellikle Çin ve ABD olmak üzere küresel sera gazı salımı, biliminsanlarının uyarılarına rağmen, artmaya devam ediyor.
Küresel sera gazı salımı son on yıldır her yıl 1,5 kat büyümekte. Üç büyük sera gazı; karbon dioksit, metan ve azot oksit atmosferdeki oranlarını artırmış durumda.
Reklam
Rapor güvenli olacak seviyede kalmamız için sera gazı salımının 2020 ile 2030 arasında her yıl %7,6 oranında düşmesi gerektiğini belirtiyor, ama bu çokta olacak gibi değil.
Zira, 2030 yılına kadar sadece 10 ülkenin planlanmış üretimi 39 gigatonu aşacak gibi gözüküyor. Bu 2 derecelik küresel ısınmanın önüne geçmek için gerekli limitin %53 üzerinde.
Eğere Paris Anlaşmasını hedef olarak alırsak, 39 gigaton 1,5 derecelik küresel ısınmanın önüne geçecek limitin %120 üzerinde oluyor.
Özellikle kömür tüketimi 2030 yılında, hedeflenen 1,5 derece için şu anda %280 oranında daha fazla olacak gibi gözüküyor. Durum doğal gaz ve petrol tüketimi için benzer bir durumda.
Maalesef 20 yıldır yasal yaptırımlar da olmasına rağmen, fosil yakıt tüketimi en yüksek seviyede. Stockholm Çevre Enstitüsü direktörü Mans Nilsson, özellikle fosil yakıtlara yapılan devlet yardımlarının çok büyük bir problem olduğunu dile getiriyor ve ekliyor:
“Kendi kazdığımız çok derin bir kuyudayız, ve daha derine kazmaya bırakmamız lazım.”