2019 yılı için kaynaklarımızı tükettik ve artık borçlanıyoruz. Küresel Limit Aşım Günü, Türkiye’ye 32 gün önce geldi.
Küresel Limit Aşım Günü, dünyanın bize sunduğu 1 yıllık doğal kaynakları tükettiğimiz gün olarak tanımlanıyor.
Bu gün dünya genelinde 2019 yılı için 29 Temmuz olarak belirlenirken, Türkiye kaynaklarını 32 gün önce, yani 27 Haziran’da tüketti.
Bu durum, doğanın 2019 yılında üretebileceği kaynakları, bizim daha 6. ayın sonunda tüketmiş olduğumuz ve kalan 6 ayda 2020’den borç alacağımız anlamına geliyor.
Eğer dünyadaki herkes ortalama bir Türkiye vatandaşı gibi yaşıyor olsaydı; mevcut tüketimimizi karşılamak için bir dünyaya daha ihtiyaç duyacaktık. Bir başka deyişle, iki dünyamız varmış gibi tüketiyoruz.
Bununla beraber 2018’de 11 Temmuz olan ülkemizin Limit Aşım Günü, dünya ortalamasından 21 gün önceydi.
Bu da, her yıl giderek artan bir hızla kaynaklarımızı dünya ortalamasından daha hızlı tükettiğimizi gösteriyor.
Ekolojik kaynakları aşırı kullanarak limit aşımına yol açmanın sonucunda ormanlar yok oluyor, biyolojik çeşitlilik kayboluyor, balık stokları azalıyor, tatlı su kaynakları yitiriliyor, topraklarımız erozyona uğruyor, havamız kirleniyor.
Atmosferde artan karbondioksitin tetiklediği iklim değişikliği, kuraklıklar, orman yangınları, aşırı yağışlar ve benzeri olaylarla kendini giderek daha belirgin bir şekilde hissettiriyor.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli, Türkiye’nin Ulusal Limit Aşım Gününün, rekor bir sıçrama ile 14 gün öne geldiğini ve yılın ilk altı ayına kaymış durumda olduğuna dikkat çekiyor.
Reklam
Pasinli’ye göre bu durum dünyamızın ekolojik çöküşünde bizlerin de rolü olduğunu gözler önüne seren ciddi bir gösterge.
Pasinli özellikle yapılacak yatırımların güneş ve rüzgâr odaklı olması, teşviklerin de kömürden bu alana kaydırılmasının atılması gereken adımlar olduğunu belirtiyor.
Biz de bireyler olarak sadece geri dönüştürerek değil, aynı zamanda elimizdekileri yeniden değerlendirerek, yeni kaynak kullanılmasına sebep olmayarak bu sürece destek verebiliriz.
En basitinden pipet, kahve bardağı, plastik su şişeleri gibi tek kullanımlık plastiklerin önüne geçmek bile ciddi anlamda etkilere sahip. Bu ürünlerin %90’ı geri dönüşmediği için sürekli kaynak harcamakta.
Bu yüzden bu ürünlerin bazılarını hiç kullanmayarak, bazıları içinse yeniden kullanılabilir termos veya cam şişe gibi alternatifleri tercih ederek doğanın kaynaklarını daha sürdürülebilir bir şekilde kullanabiliriz.
Kaynak: WWF-Türkiye