İklim Kanunu Kimi Koruyor


Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı onayladıktan sonra 2053 için net sıfır emisyon hedefi koydu. Ancak 20 Şubat 2025’te Meclis’e sunulan İklim Kanunu Teklifi, uzmanlar ve STK’lar tarafından yetersiz bulunuyor.

Yasa, iklim krizine çözüm üretmek yerine piyasa düzenlemelerine odaklanıyor.

Peki, bu yasa gerçekten emisyonları azaltacak mı, yoksa şirketlerin karbon salımlarına devam edebileceği bir sistem mi yaratıyor?

Bağlayıcı Hedefler Eksik

Türkiye’nin, biraz garip bir şekilde olsa da, net sıfır hedefi var. Ancak bu artıştan azaltım bile yasa metninde bağlayıcı bir şekilde yer almıyor. Hedefin, yalnızca gerekçeler kısmında geçmesi, gelecekte kolayca değiştirilip ertelenebileceği anlamına geliyor.

Oysa birçok ülke iklim hedeflerini yasalarla garanti altına alıyor. Avrupa Birliği, 2030’a kadar emisyonları %55 azaltmayı ve 2050’de net sıfıra ulaşmayı yasalaştırdı. İngiltere, 2035’e kadar kömürü tamamen bırakacağını duyurdu. Türkiye’nin de bu doğrultuda somut ve bağlayıcı hedefler içeren bir yasa hazırlaması gerekiyor.



Fosil Yakıtlardan Çıkış Yok

İklim krizine karşı en etkili çözüm, fosil yakıt kullanımını aşamalı olarak bırakmak. Ancak yasa, kömür, petrol ve doğalgazdan çıkış için net bir plan sunmuyor. Bunun yerine, karbon yakalama gibi kanıtlanmamış teknolojilere bel bağlanıyor.

Uzmanlar, karbon yakalama teknolojilerinin yaygınlaşmasının şirketlerin fosil yakıtları daha uzun süre kullanması için bir bahane olabileceğini söylüyor. Gerçek bir iklim politikası, fosil yakıtlara verilen desteği sonlandırmalı ve yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmalıdır.



Emisyon Ticaret Sistemi: Gerçek Çözüm mü?

Yasa, Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS) merkezine alıyor. Bu sistem, şirketlerin karbon salımını azaltmasını sağlamak yerine, karbon kredisi satın alarak emisyonlarını devam ettirmesine olanak tanıyor.

Düşük karbon fiyatları nedeniyle ETS, şirketlerin çevreyi kirletmeye devam edebileceği bir piyasa mekanizmasına dönüşebilir. Gerçek bir emisyon azaltımı için ETS’ye sıkı denetimler getirilmeli ve şirketlerin belirli oranlarda azaltım yapması zorunlu hale getirilmelidir.

Adil Geçiş İçin Bir Plan Var mı?

Fosil yakıt sektöründe çalışan binlerce kişi için yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde sosyal güvenceler ve eğitim destekleri sağlanmalı. Ancak yasa, bu işçilerin geçişini kolaylaştıracak herhangi bir mekanizma sunmuyor.

Örneğin, Avrupa ülkeleri Adil Geçiş Fonu gibi sistemlerle işçileri destekleyerek geçiş sürecini adil hale getiriyor. Türkiye’nin de işçileri koruyacak, yeni iş fırsatları yaratacak ve eğitim olanakları sağlayacak bir plan oluşturması gerekiyor.



STK’lar ve Çevre Örgütleri Ne Diyor?

Yasa hazırlanırken sivil toplum kuruluşlarına, bilim insanlarına ve çevre örgütlerine danışılmadı. STK’lar, yasanın doğayı ve insanları korumaktan çok ekonomik büyümeye odaklandığını belirtiyor.

Eleştiriler arasında, fosil yakıtlardan çıkış planının olmaması, bağlayıcı emisyon azaltım hedeflerinin eksikliği ve şirketlerin karbon ticareti yoluyla kirliliğe devam edebilmesi öne çıkıyor. Gerçek bir iklim yasasının, doğayı ve toplumu önceliklendirmesi gerektiği vurgulanıyor.

Türkiye’nin Geleceği: Net Sıfır Yol Haritası

2053 Net Sıfır Hedefi kapsamında bazı projeler hayata geçirildi. Yerel iklim eylem planları hazırlanıyor, çevrimiçi izleme sistemleri kuruluyor ve iklim finansmanı stratejileri geliştiriliyor. Ancak fosil yakıtlardan çıkış sürecine dair somut bir takvim açıklanmadı.

Türkiye’nin iklim mücadelesinde başarılı olabilmesi için:

  • 2053 hedefi yasal bağlayıcılık kazanmalı.
  • Ara hedefler belirlenmeli ve aşamalı emisyon azaltımı uygulanmalı.
  • Fosil yakıtlardan çıkış için net bir plan oluşturulmalı.
  • ETS kuralları sıkılaştırılmalı ve spekülasyona açık hale getirilmemeli.
  • İşçilerin geçiş süreci desteklenmeli.

Gerçek Bir İklim Yasası İçin Ne Yapılmalı?

Türkiye’nin İklim Kanunu, şirketlere karbon ticareti üzerinden kazanç sağlama fırsatı tanırken, emisyon azaltımına dair bağlayıcı hedefler koymuyor.

Fosil yakıt kullanımını sonlandırmaya yönelik bir takvim açıklanmadan, net sıfır hedefi sadece bir temenniden ibaret kalacak. Gerçek bir yasa, şirketleri değil, doğayı ve toplumu önceliklendirmeli.


Kaynak: İklim Haber, EkoIQ, Cumhuriyet



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.