Dünyanın belki en karmaşık ama en geniş metro sistemlerinden sahip Londra’da, bu yılın sonunda doğru evler, bu metro raylarında sürtünme ile oluşan sıcaklık ile ısınacak.
Kuzey Londra’da bulunan Islington’da yüzlerce ev ve işyeri, aslında şu anda da kullanılan, “atık ısı” teknolojisi ile ısınacak.
Bölgesel ısınma sistemi kullanan Islington daha önce elektrik üretimi yapan Bunhill Enerji Merkezi’nin ürettiği ısıyı evlere taşıyordu. Şimdi ise, rayların üstünden geçen metro trenlerinin yarattığı ısı kaynak olarak kullanılacak.
Normalde kaybolacak bu ısı, su taşıyan pomplarla evlerin ısınma sistemlerine bağlanacak ve sıcak suyu yerin üstünde bulunan konutlara ulaştırılacak.
Uzmanlar Londra’da neredeyse her üç evden birinin bu şekilde ısınabileceğini belirtiyor. Londra’da üretilen enerjinin neredeyse yarısının ısınma için kullanıldığı düşünülünce bu rakam oldukça dikkat çekici.
Reklam
30 yıl içerisinde karbon nötr bir ülke olacağını beyan eden İngiltere’de devasa merkezi sistemlerden uzak, daha yerel ve farklı kaynakları kullanacak teknolojilere yatırım yapılmakta.
Uzmanlar, eski madenlerin içinde bulunan jeotermal enerjinın veya fabrikalarda çıkan “atık ısının” şehirlerde alternatif ısınma kaynağı olabileceğini belirtiyor.
Benim de yaşadığım İsveç’in Uppsala şehrinde de, geri dönüşümden sonra yakılan çöplerin oluşturduğu ısı şehrin büyük bir kısmının ısınma ihtiyacını karşılıyordu.
Ülkemizde de ilk defa Cumhuriyet döneminde açılan şeker fabrikalarının atık ısısı bu şekilde kullanılmıştı. Ama şu an İstanbul Esenyurt’da Doğa Enerji projesi ve İzmir Balçova’daki jeotermak ısınma sistemi dışında elle tutulur başka bir örnek bulunmamakta.
Yeni bir -fosil- kaynak kullanmadan, döngüsel ekonomiye uygun bir şekilde ısı kaynağı oluşturan bu teknolojiyi Türkiye’de daha geniş bir şekilde kullanmak mümkün olabilir mi? Siz ne dersiniz?