Nüfusu 23 milyara dayanan ve insanlığın tavuk eti yemesi için yetiştirilen, tavuk türü etçi tavuk, o kadar çok yetiştirildi ki, biliminsanları bu tavukların kemiklerinin jeolojik zamandaki dengeyi değiştirdiğini söylüyor.
Gelecekte, insanlığın var olduğu dönem için jeolojik katmanları incelenirse plastik, çimento ve yakılan fosil yakıtların kalıntısı ile tavuk kemikleri bizim bir nevi imzamız olarak kalacak.
Etçi tavukların sayısı o kadar fazla ki, bir sonraki en kalabalık kuş türü kırmızı gagalı queleanın nüfusu onun onda birine geliyor. Bu durum jeolojik katmanlar incelendiğinde insanlığın var olduğu toprakların ciddi anlamda tavuk kemikleri ile dolu olacağını gösteren bir işaret.
Hareketsiz, organları sıkışmış bir tür
Etçi tavuk türünü yetiştirmek için ciddi anlamda teknolojik gelişimlere ihtiyaç duyuldu. Eski tavuk türleri ile neredeyse hiç bir bağı olmayan bu türün %90’ı sadece üç şirket tarafından “üretilmekte”. Bu tür o kadar çok değiştirilmiş ki, doğada tek başına var olma şansı neredeyse mümkün değil.
Etçi tavuk türünün hızlı bir şekilde gelişen bacak ve göğüs kasları diğer organların küçülmesine ve bu canlının hareket kabiliyetinin sınırlanmasına ve ömrünün ciddi anlamda kısalmasına neden oluyor.
Tavuğun vücut ağırlık dengesi o kadar çok değilmiş ki, canlıda belli bir süre sonra hareketsizlik belirtileri görülmeye başlıyor ve 5 ile 9 hafta sonra et için kesimevine gönderiliyor.
Türkiye’de de durum farklı değil
Türkiye özellikle Denizli tavukları ile ünlü olsa da, ülkemizde de tavuklar dışarıdan gelen türlerle karışmış durumda. Yapılan çalışmalar kesimhanelerin verimsiz olduğu için neredeyse yerli tavuk türlerini hiç kullanmadığını gösteriyor.
Bununla beraber geçtiğimiz yıl, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 20 milyon lira harcama yapılarak Türkiye’de ilk etçi damızlık tavuğun geliştirildiğini açıklamıştı. Anadolu -T kod adlı bu tavuğun, “yurt dışındakilerde yarışabilecek” yapıda olduğu açıklanmıştı.
Plastik poşetler kemikleri fosilize ediyor
Biliminsanları özellikle eti için üretilen tavuk türlerinin plastik poşetler ve ambalajlar ile çöpe atıldığı için yer katmanlarında fosilize olacağını belirtiyor. Yani tavukları doğal bir şekilde toprağa karışmak yerine, etrafındaki plastik yüzünden taşlaşacak.
Her yıl 65 milyarı kesimevine gönderilen bu canlı aynı zamanda hastalık kapmaması için ciddi anlamda antibiyotikler ile ilaçlanıyor. Bu hem bu canlının, hem toprağın hem de insanların antibiyotik direncini artırıyor ve süper bakterilerin oluşmasına neden oluyor.
Biliminsanları insanlığın tavuk tüketimi ile herhangi bir açıklama yapmasa da, bunu düşünmemek elde değil. Bir canlının bu kadar çok genetik değişime uğratılarak, hareketsiz ve organlarının sıkışmış bir duruma getirilmesi gerçekten rahatsız edici ve et tüketiminin azaltılması hakkında tartışılması gereken bir başlık.
Kaynak: Treehugger, Hürriyet, Tavukçuluk Araştırma Dergisi