Hadi gelin bugün elimizdeki verileri konuşalım… İlk önce şunu kabul edelim, şirketler ile beraber bizim de tüketici olarak yediklerimiz, kullandıklarımız yani tükettiklerimiz devasa bir çöp sorunu üretmekte.
Bununla beraber, belki çözüm olur diye üretilen geri dönüşebilir bazı ürünler, maalesef yeterli seviyede dönüşemiyor. Bunun en büyük örneğini plastiklerde, özellikle tek kullanımlık ambalajlı ürünlerdeki plastiklerde görüyoruz.
Bu sorun ise okyanuslar, denizler, su kaynaklarımız ve vahşi çöp alanları üzerinden iklim değişikliği ile beraber Dünya’mızı daha büyük bir tehdit altına sokuyor. Maalesef durumum özeti bu.
Burada her ne kadar geri dönüşümün ötesinde düşünüp, tüketmeyi reddetsek de, gerçekleri konuşmaya devam edersek, bazı şeyleri kolayca ve ambalajlı bir şekilde tüketmeye devam edeceğimizi kabul etmemiz lazım.
Ambalajlı ürünlerin burada düşman olduğunu açık, ama iki büyük özellikleri ile tüketicileri kazandıklarını anlamamız lazım: Ucuzluk ve kolaylık.
Genel tüketici açısından baktığımızda çevresel etkilerin tüketicinin yaptığı seçimlerde (şimdilik) ucuzluk ve kolaylığın gerisinde geldiğini görüyoruz.
Bu yüzden elimizde kalan kısa süre içerisinde milyarlarca insanın alışkanlıklarını tek kalemde değiştirmektense, atıkları azaltacak ama aynı zamanda ucuzluğu ve kolaylığı da elinde tutacak bir sisteme ihtiyacımız var.
İşte burada devreye Loop giriyor.
Loop nedir?
4 yaşında Macaristan’daki evlerini Çernobil faciası yüzünden terk ederek ABD’ye yerleşen Tom Szaky, Princeton Üniversitesi’nden Psikoloji ve Ekonomi bölümlerinden mezun olduktan sonra en sonunda kendi şirketi olan TerraCycle’ı kurmuş.
2002 yılından itibaren özellikle organik atıklardan tüketici endüstrisi için ürünler üreten TerraCycle’ın CEO’su olarak görev alan Szaky, döngüsel ekonomiyi baz alan projeleri ve çevresel aktivistliği ile dikkat çekiyor.
Szaky bu 15 yıllık dönemde geri dönüşümün gerçek bir çözüm olamayacağını fark ettiğini açıklıyor. Bu yüzden sorunun kökünü, yani atık yaratımını hedefine almış.
AirBnB ve Uber gibi projeler ile Szaky tüketicilerin aslında daha sonradan kullanmayacakları “ambalajları” istemediğini gözlemleyen Szaky, bu çözümün dondurma, süt, zeytinyağı ve deodarant gibi ürünlerde de geçerli olduğunu görmüş.
Bu şekilde düşününce, eskiden evlere gelen sütçülerden de esinlenerek, ambalajların tüketicilere değil, üretici şirketlere ait olduğu bir sistem planlamış ve Loop ortaya çıkmış.
Reklam
Loop nasıl çalışıyor?
Loop ile Szaky azalt, tekrar kullan ve geri dönüştür mantrası ile tüketiciler için atıkları azaltmayı hedefliyor. Proje ile tüketicilerin kullandıkları ambalajlar şirketlere geri dönecek ve yeniden kullanılmak üzere sisteme yeniden dahil edilecek.
Kısaca anlatmak gerekirse, tüketiciler Loop sistemine dahil mağazalardan sipariş verdikten sonra ürünleri UPS kargo şirketi ile kendilerine gönderilecek. Ancak ilk siparişlerinde kendilerinden belirli bir miktar (şimdilik 25 kuruş diyelim) ambalaj için ücret alınacak.
Tüketiciler ürünleri kullandıktan sonra, ambalajların durumu ne olursa olsun yani kırılmış durumda olsa bile depozitosunu tam bir şekilde geri alacak, kirli ambalajlar temizleri ile değiştirilecek.
Eğer tüketiciler bazı ürünler için (diş macunu, deodorant, dondurma😊) için yeniden tüketim üyeliğine sahip ise, başka bir ücret vermeden yeniden kullanılabilir ambalajlar ile ürünlerini alabilecekler.
Dev şirketler şimdiden projeyi destekliyor
İlk kez Dünya Ekonomik Forumu’nda TerraCycle tarafından tanıtılan proje şimdiden Procter & Gamble, Nestle, PepsiCo, Unilever, The Body Shop, Coca-Cola, Danone gibi şirketlerden destek bulmuş durumda.
Zira proje ambalajları üreten şirketlere de oldukça yararlı. Çünkü Nestle ambalaja, tüketici içindeki ürünlere sahip olduğu zaman, ambalajın yeniden kullanılması ve uzun ömürlü olması ucuzluğundan daha önemli hale geliyor.
Yani şirket daha dayanıklı, daha iyi tasarlanmış ve şirkete daha az maliyete sebebiyet veren bir ambalaj üretmeyi hedefliyor. Bu da hem şirket hem de çevre için kazan-kazan modeli oluşturuyor.
Projenin çok kısa bir süre içerisinde Fransa’daki Carrefour alışveriş merkezlerinde başlaması bekleniyor. Mayıs ayında ABD’nin New York ve Pensilvanya eyaletlerinin projeye katılması ve yaklaşık 125 ürünün Loop sistemine dahil olması bekleniyor.
Proje’nin Türkiye’ye geleceği konusunda şimdilik bir açıklama yok. Her ne kadar artık sütçüler kalmasa da, özellikle İstanbul’da depozitolu su damacanaları ile projeye çok da yabancı kalmayacağımızı düşünmek mümkün.
Benim de kişisel olarak ilgimi çeken proje ambalaj sorununu ele alırken, bir de bu dev şirketlerin ürünlerini nasıl ürettikleri konusunu ele alırsa, çok da güzel iyi olur; hatta işte o zaman Loop tadından yenmez.
Projenin sitesine buradan ulaşabilirsiniz.