Geçtiğimiz günlerde Davos’a Dünya Ekonomik Forumu’na katılan Coca Cola’nın iletişim direktörü Bae Perez, tek kullanımlık plastik ambalajları bırakmayacaklarını açıkladı. Sebebi ise basit: “Satışlar etkilenebilir”
Bu şekilde yorumlara aslında Coca Cola oldukça alışık. Geçtiğimiz günlerde Coca-Cola Avrupa başkanı Tim Brett, daha da ileri giderek atık problemini zaten şirketin değil, tüketicinin yarattığını söyledi.
Brett, problemin aslında ambalaj değil atık ve çöp sistemi olduğunu ve geri aldıkları sürece şirketin plastiği geri dönüştürdüğünü söyledi. Brett, sorunun materyalde değil sistemde olduğuna dikkat çekti.
Bu açıkla yalnızca Coca-Cola’dan gelmiş değil, Pepsi’nin “Sürdürülebilirlik” şefi Simon Lowdon da ambalajların güvenlik için orada olduğunu, sorunun tüketicinin düzgün eğitilmiş olmamasında gördüğünü belirtti.
1970’lerde depozitolu cam şişelerine “ekoloji çağının şişesi” adını veren Coca Cola’nı bu değişimi kârı en üst seviyeye çıkarmaya çalışan küresel tüm şirketlerin savaş çığlığı aslında.
Bu yorumlar silah üreticilerin de savunduğu, “İnsanları silahlar değil, insanlar öldürüyor” tartışmasına oldukça benzer. O yüzden bireysel değişimin önemi bir daha öne çıkıyor.
Reklam
Coca Cola ürünlerini hala alan bizler, bu seçimimiz ile bu düşünceye ve savaş çığlığına destek veriyoruz.
Onlar indirimli menüler ile, toplu fiyatlarla hediyelerle hayatımıza girmeye çalışırken bizim de aynı şekilde tetikte olup, onların bu nüfuz etme çabasını başından bırakmamız lazım.
O yüzden bir daha tekrarlayalım: Siz hiç merak etmeyin, bilinçli tüketiciler olarak biz sizi bırakız.